Friday, September 18, 2009

Sweet times or hem kel hem fodul

Insanlar bu modernlesen dunyada, kamerali, internetli zartlu zurtlu telefonlu, 4 cekerli 14 cekerli dev arabali, 12 pixelli kamerali hayatlarinda gunden gune manyaklasmaya, ruhsuzlasip canavarlasmaya, vicdansizlasmaya devam ediyorlar. Hayatlarimiz bu ucubik aletlerle kolaylasmaya hatta gorgusuzleserek kolaylasmaya devam ederken bizler tatminsiz hayatlarimizi neyle dolduracagimizi bilemez hale geliyoruz.

Kamerasini bir uste pixelleyip, Blackberry'sinin yumuk eline daha iyi oturanini bulabilmek icin kafayi yoran genc arkadasimiz ne okula giremeyen turbanli kizi, ne daglarda olen oglu icin aglayan Kurt ve de Turk anasini ne de acilimi anlayabilecek ilgiye, az da olsa bilgiye sahip benim ulkemde. Tek derdi sacilim, elimdeki uc kurusu da nasil gereksiz sacarim ki etrafimdaki benim gibi gerizekalilara kendimi ancak ve de ancak boyle ispat ederim cunku konusacak iki kelimem, anlatacak hikayem, yaratacak bir isigim, dinleyecek sabrim yok diyen Turk genci istemeye gelince aslan kesilebiliyor aninda. En buyuk payi, en iyi isi kendine istiyor cunku o en bilgilisi, en iyi okulda okudu babasinin parasiyla, en iyi araba onda, en iyi ayakkabi, pantolon, gomlek onda outletlerden alinmis, ulkede en iyi yasamak da onun hakki.
Geride kalan gencleri ittiret. Askerligi de torpille yapmis zati amcasinin bacanaginin albay arkadasinin ayarladigi arka kapi metotlariyla. Dagda olen Kurt cocugu insan miymis, neden savasiyormus kime ne. Yeter ki onlar sehre inmesin, inse bile O'nun kicini rahatca yayabilecegi cakilli cukurlu, yikik tretuvarli ama milyon dolarlara dikilen apartman olacak insaatlarda calissin orada yatsin kalksin, kayitsiz el altindan para alsin hakkinin cok altinda ama O'na kinlenmesin ehh is verdi ya O'na yetsin. Yeter ki O'nun territory'sine girmesin gozune gozukmesin, O'nun yeni gadgetlar almasini saglayacak paraciklarini kazanmasi icin uc kurusa calissin da O'na yetsin. Sonra yok saysin, insan degil O'na gore O digeri cunku.

Iste boyle bir dunyada yasiyoruz. Ucurumlari artan bir dunyada, megapixeller, 3G'ler, 4G'lerle ulasilmazi aninda ulasilir kilarken aslinda hepimiz ucurumlari cogaltarak buyuyoruz, yaslaniyoruz. Birbirimizi begenmiyor, kucumsuyor, kucultuyoruz. Iki gotu boklu alet ile kendimizi satisa cikariyor hic utanmiyoruz. Hicbir konuda fikrimiz yok, olsun da istemiyoruz zaten, ayrimcilik, kibirlilik, burundan kil aldirmama luksumuz nereden geliyor, kendimizi ne saniyoruz? Neden hep istiyoruz ama hic vermiyoruz? En buyuk payi kendimize almayi istemek, istemeye curet etme hakkina nasil sahip olabiliyoruz, kim veriyor bunu bize? Bu cahil cuheda, fikirsiz, yolucu takimini da yine boyle ana babalar mi yetistiriyor? Cocuklarindan tek bekledikleri bir an once koseyi donup, altlarini cip cekmeleri, zengin koca bulup, bir sirkete yonetici olmalari mi?

Havuzlu sitede oturmaktan, 15 yildizli tatilkoyunde yazlari tatil yapmaktan, illahi de dev ekrani duvarina cakmaktan, ki duvarda olmazsa dev ekran o boktan dizilerini seyredemiyor Turk halki,telefon modeli degistirmektan baska gelecege ait hayali olmayan orta ve ortadan uste cikmaya calisan cabalayan, gozlukleyen, cantalayan, arabalayan insan uc maymunu oynayarak ignorance'in serin sularinda omrunu boyle boyle gecirecek iste ulkemde. Tebrikler orta sinif Turk ana-babasi kendinle gurur duymaya devam et, mutsuz olup mutsuz eden, yonetici basamaklarini hizli adimlarla cikarken vicdanini ezip gecen cocuklar yetistirebildigin icin.

No comments: