Thursday, May 21, 2009

Vahide'nin ardindan

Sevgili Ege,
4 gun sonra 2 aylik olacaksin, eh bu hayatta az da olsa yol katettin sayilir, 2 aya neler sigdiriyoruz biz bir bilsen. Biz buyukler 2 ay degil 2 saatte sevgililerini degistirebiliyor, 1 paket sigarayi bitirip 1 sise sarabi, 6lik Corona'yi rahatlikla devirip baska alemlere akiveriyorlar ki ben migren hastasi oldugum icin o alemlere 20 yasimdan beri akamayip, hayal alemleriyle kendimi sarhos etmeye calsiyorum!

Sana bugun biraz benim cok sevdigim ama su anda biraz kizgin oldugum Elveda Rumeli'den, evde oturup, bol yan gelip yatip, Amerika'daki en yakin arkadasim Dell'e yapistigim donemlerde cok sevgili annen yuzunden tutkunu oldugum diziden.

Bu Elveda Rumeli sevgili Ege'cigim 1890'larin sonunda Makedonya'nin -o zaman Osmanli topraklari-kucuk bir koyunde Sutcu Ramiz, 5 kizi, komsulari etrafinda Osman'linin cokus donemiyle birlikte anlatilan guzel bir hikaye. Annen bana aylarca baski yaptiktan sonra ilk bolumu seyrettim ve cok sikildim ama sonra ne yapayim ki sevgili Dell'im bana artik baska alternatif sunamadigi icin basladim seyretmeye ve tutkunu oldum ki tam o sirada sen yoldaydin ve annen uyku komalari yuzunden diziyi seyretmeyi birakti, de ben yorumlarimi Facebook'taki forum arkadaslarimla paylasmaya basladim. Neyse ben eski bolumleri ikiser ucer gece 4'lere kadar seyrededurayim iyice tutkusu oldum bu dizinin.

Osmanli'nin azinliklariyla olan sorunlari cok guzel islenirken tarihimizi de bir guzel ogreniyorduk ama asil guzel olan dizideki imkansiz asklardi ama ben her kitap, film ve dizideki gibi, yeni bolumlere ozetlere bakip yeni bolumlerde neler olacagini gorup imkansiz asklarin imkanlandigini gorup derinden bir oh cekiyordum.

Asklar evlilige donustu, damatlar geldi, bebeler oldu, eskiya pesinde kosuldu 70 kusur bolumdur yakalanamadi o ayri bir baslik konusu gelgelelim, dizimizin cok sevgili erkek kizi guzel Vahide gecen bolum eskiya kursunu ile oldu. Cok sevgili kocasi Ittihatci, ki bunu da birgun anlatirim sana ya da 10 kusur yil sonra tarih kitaplarimiz degismezse sen kendin ogrenirsin, Tibbiyeli, Karakalpakli Mustafa onu kurataramadi. Kollarinda oldu Vahide, Mustafa'nin. Mezarlar kazindi, oluler yikandi, aman doktor canim doktor gozyaslari icinde topraga verdi Vahide'sini. O aksam gozyaslari bizim evde sel oldu, Dell'imle ben daha bir yakinlastik, iyice isindi kucagima hatta bacagimi yakti, Bregovic'in Ederlezzi'si esliginde. Orkan deli misin der gibi bakti, kirmizi gozlerle o aksam birsey yemek istedigimi soyledigimde. Ben Babam ve Oglum'u seyrettiginde bogazinin dugumlenmesini hic garip karsilamamistim ama birsey diyemedim hickirmaya devam ettim.

Sadece bir dizi diyeceksin sen de, neler oluyor. Ama Ege'cim biz bu dizileri neden seyrediyoruz, biraz eglenelim, gulelim, en imkansiz askin nasil imkanli oldugunu gorelim, haftaici Dell'imizle sevdigimiz sahneleri tekrar tekrar seyredelim. Eh simdi ne oldu, ben bir daha nasil seyredeyim eski bolumleri, Vahide'nin Mustafa'yi azarladigi, dovdugu, terk ettigi, anasinin onlari aralarinda birhangi sey oluyor mu diye perde arkadasindan seyrettigi sahneleri ve guleyim. Imkansiz, imkansiz.

Hafta boyunca Vahide karakterinin oyuncusunun aski icin diziyi terk ettigi haberleri cikti, ben de yazdim saga sola, dedim nedir bu, ayiptir diziden ayrilsa da bu haberler cok cirkin. Gerekli yerlerden emailler geldi olay aydinlaltildi ama ben ve forum arkadaslarim daha bir baglandik birbirimize ve Vahide'yi oldurmemeye karar verdik ama basaramadik. Dizi de hayat gibi devam ediyor dediler bize, olumler, savaslar gibi gercek, yalan olsa da!

Gozyaslari sel oldu bizim evde, bu bize reva miydi? Kendime yasakladim Elveda Rumeli'nin son bolumunu seyretmeyi, guzeller guzeli Vahide kara topraga girmisken bir daha nasil avunuruz ben de bilemiyorum Ege'cim.
Sen sen ol, eger birgun hikaye yazarsan sakin mutsuz sonla bitirme, hep mutlu olsun sonu, akillarimizda mutluluk ve gulumseme kalsin, cunku oyle gunler oluyor ki bazen sadece hikayelerin sonu bizi mutlu ediyor ve gulumsetiyor.

Ve son olarak cakir gozlu Ege'm magazin haberlerine inanma, hepsi yalan dolan!

No comments: