Thursday, May 28, 2009

Yemeginizi korurum sapina kadar

Sonunda ben de sertifikali oldum!!! Food Handler's Protection Certificate from the City of New York. Pek bir ciddi, afilli bir adi olsa da, aslinda sertifikanin bizim anlayacagimiz dilde anlami, New York restoranlarinda farelerle nasil mucadele edersin anam babam!

Son is yerimde pek sevdigim tonton Italyan patronum benim bu sertifikayi almam gerektigine kani oldu. Zira New York restoranlarinda mutfak calisanlarinin okuma yazma orani bir hayli dusuk oldugundan, benim mutfakla, servisle bir alakam olmamasina ragmen bu sertifikayi alip kalabalik Upper East Side restoranini farelerden, boceklerden benim kurtaracagimi umit etmekte.

Uc gun suren ve benim de uc gun isten kaytarmama yarayan bu sertifika icin 15 saat egitim aldim bilumum New York'lu restoran sahibi, bartender (burada bizim barmen dedigimize bari tend eden deniyor), mudur ve muhtelif servis elemanalariyla.

Hocamiz Chris abim, habire Italyan oldugunu vurgulayan, sapina kadar Brooklyn aksanli, degis tonton misali hop masa arkasinda hop sinifin sonunda, sabahin sekizinde hepimiz yari uykuda sari kursun kalemlerle not alirken ikiser ucer enerji barlari mideye indiren bir chef idi. Kendisine profesor ya da chef olarak hitap etmemizi ozellikle istedi ki New York'ta chef olmak pek bir ayricalik imis onu da ogrendik 8 yillik elit New York yasamimizda.
New York'un on binin uzerinde restoraninda yemek karistiran herkes chef! ve kendilerinin boyle cagirilmasindan pek bir hoslanmaktalar.

Bronx'tan sertifika kursumuza katilan vejeteryan restorani sahibi rastali tombul kardesim, kirmizi kafa guzel gozlu, guzel yuzlu soguk bartender Caroline (bir tek onun adi aklimda kaldi), yan komsum, sira arkadasim Yunanli abim, onde durmadan boguk sesiyle konusan, espri yapmaya cabalarken iyice batiran, benden onay almak icin 5 dakikada bir arkasina donup bana kas goz suzen deep down New Jersey'li Latino iritasyon ablam ve kipkirmizi suratlari ve super aksanlariyla maaile kursumuza katilan Irish'lerimizle 3 gun gecirdik. Sinavimiza girdik, resmimizi cektirdik sertifikamizi aldik.

Artik farelerle nasil mucalede edecegimizin ordinaryusu oldum. Salmonella, e-coli, trichnosis, buzdolabi, buzluk, isitma, sogutma ne kadar bullshit var ise restoranda yiyecek icecek koruma, fare kacirma, restorana kara fatma sokmamaya dair ogrendik. 4 soruyu yanlis yapmisim 100 alamadim, oysa ki Carolyn benim ne kadar parlak bir ogrenci oldugumu kestirip benden 100 bekliyordu olamadi, sorry Carolyn next time artik o da reklamcilik, fotografcilik ya da ne bileyim pastacilik kursuna kismetse diyerekten, kuyrugu sikistirip dondum ise geri. Hafta cok cabuk gecti bari.

New York restoraninda yiyecegi korumak artik benden sorulur, ama ben yine de derim ki en iyi restoran evinizdir sevgili kardeslerim, yok Al Pacino geliyormus, Derin Mermerci takiliyormus, John Cusack mudavimiymis carpaccio'nun filan diye(soylemesi ayip hepsiyle muteessir ya da her neyse ondan olduk Upper East side New York hayatimizda) yuksek sosyete mekanlarini pek de menem birsey sanmayin, Arka Sokaklarda Neler Oluyor (Sezen Aksu) bir dusunun. Basak sen anladin zati, yoksa bilahare anlatirim ben gelince.

1 comment:

basakgurdal said...

Ipekcim ben seni sanirim anladim, ama sen gelince bana bilahare anlatirsin. Anlayisim konusunda bu aralar cok iyi degilim. Aslinda hic bir zaman mi iyi degildim acaba???
Bu arada:
Mr.Cusack, Mr.Cusack
Bir fotograf cektirecektik, ne kaciyorsun, delikanli adam kacar mi yahu...