Sunday, August 2, 2009

Kazanmali, kaybetmeliyim

"Kurkcu dukkanina yeniden donduk" diye yazmis bir arkadasim Facebook'taki statusune biri de "Back @ Kurkcu dukkani" diye attirmis durumunu tatil donusu. Ben de ayni sekilde kurkcu dukkanina sayisini artik hatirlamayacagim kez geri dondum. Her donusum bir confusion yaratirken, buradan her gidisimde de Kurkcu dukkanindan ciddi bir ayrilamama durumu, asiri duygusallik, ayaklarin geri gitmesi hali falan yiyip bitiriyor beni.
Didem'de ayrilamama ya da baglanma sendromu varmis, ben de yillardir kendimi bir tuhaf ve mozosist bulurdum. Ilkokuldan beri o zamanki kurkcu dukkani okulum kapanirken aglar, okul acilirken evden ayriliyorum diye zirlardim. Tatile giderken, donerken, birinin evinde kalip kendi evime donerken icim siserdi. Demek bunun adi ayrilma sendromumuymus iyi oldu Didosh'un soyledigi ben de ogrendim durumumu. En azindan manyak olmadigimi, hic olmazsa onun kadar olmadigimi diye dusunup icime serin sular serpildi.

Bizim Kurkcu dukkani oldugu gibi durmakta ekstra kitap, akide sekeri, raki ve bilumum Turkiye kokan ivir zivir eklenmis halde ve pek cok dusunceyle doldurulmus bir guduk beyin ile birlikte. Super fit geri gelmeyi pek fazla umdugum ama yanildigim Turkiye tatili zart diye gecti. Puslu, yapisik bir New York gunune adim atmaya bir gun kala "Ne gemiler yaktim, Ne gemiler yaktim" diyen Sezen Aksu'nun Farkindayim sarkisini dinleyip bileklerimi kesmeye mi hazirlansam acep?

Gecen bir ayin en guzellerinden biri 8 yil sonra ilk kez gittigim Sezen konseriydi. Acikhavada'ki konser ne kadar da guzel ne kadar da tanidikti benim icin. Eski gunler aslinda eski degil yepyeni gibi gozumun onundeydi, yanimdaki genius ile manyaklik arasinda gidip gelen superstraplesli sahsin da olumlu etkileri kacinilmazdi. Gozume Acikhava kucuk geldi, en ucuzun bir ustunde aldigimiz bilete gore arka siralardaki yerimiz bile soylemesi ayip 2 gun sonra Dave Gahan'in bir yamugu olmazsa gidecegim Madison Square'in arka siralari ile karsilastirilinca baya prestijli bir yer gibi gozuktu gozume. Sarki sozlerini arada unutsa da, sarkiya erken girse ki ben tabii ki anlamadim bunu ama yanimdaki Superstraples Supertramp soyledi birkac kez, ya da sanki biraz yorgun veya dalgin olsa da yine de hayatimin istisnasiz en guzel zamanlarini yasatan Sezen Aksu kalbimi soyle bir avucladi. Ilkokulda babamin aldigi beyaz walkmanda dinledigim Daglar Daglar sarkisini yillar sonra canli dinlemek ne kadar da hossik bir duygu oldu benim icin 35'inci yasimdan 3 gun aldigim bir gecede.

Nuri Bilge Ceylan'i cok sik anar oldum bugunlerde ozellikle de kalbimi orada birkmisken. Yalniz ve guzel ulkem demisti Cannes'da odulunu alirken ne kadar dogru demis. O kadar guzel ama bir o kadar da yalniz ve kirilgan bir ulke benimkisi. Herkesin kalbi kirik tough bakislarinin, keskin sozlerinin, maco ve hatta kustah tavirlarinin altinda. Manyak bir korku ama aslinda buyuk cesaret, sonsuz ozgurluk ama fazlasiyla baskasina esaret, aciya addictive ama ondan kurtulmak icin kafesteki aslan gibi kukredigi halde sesini duyuramayan insanlariz. Hepimiz, topumuzun, bir bir kalbi kirik. Soylenenlerden, verilmis ama pek da sallanmamis sozlerden, giyimini kusamini, dinini, tenekesini icini kanirtircasina acitan sozlerden, arada sikismisliktan kalplerimiz parca parca. Herkes kacmak istiyor, ipini koparip bir yere kapaklari atmak. Aileden kacmak, askerlikten, ekonomik krizden, issizlikten, asksizliktan, fazla asktan, yersiz yurtsuzluktan... Ama kacamiyorsun, yer yurt neresi olursa olsun kendinden kacamadigin icin, kacmak istedigin hicbirseyden de kacamiyorsun, sirtinda bir kambur, kalbinde bir sizi, beyninde surekli bir alarm olarak senin pesinden geliyor, geliyor. Bazen pili bitmis bir alarm oldugunda bir sureligine unutsan da pili takildiginda yine pesini birkamayacak kadar israrci bir alarm.

La'l ile basladi konser o gece,

"Ah şişede la’l Hem de ay hilal
Bir daha da görmedim öyle yazı" dedi Sezen Aksu , ben de gayrihtiyari goge baktim ayi goremesem de o sirada, guzel bir yaz gecesinin uzerimdeki agirligi, sirtimdaki kamburumla boyle bir yazi yeniden yasamayi umut etmeyenler utansin dedim kendime.

No comments: