Thursday, August 6, 2009

Wrong

Dave Gahan'in sagligina duaci oldugumuz sicak bir sali aksami Depeche Mode yine cikti Madison Square'e. Sagolsun konserden once gittigimiz diner'da onlarca Depeche Mode sarkisi dinledik hazirlik babinda herhalde bombardman yapti bartenderlar ya da Depeche Mode'un ozel istedigiydi seyircileri gaza getirin mahalle cevresinde konser oncesi diyerekten bilemiyorum artigina.

Konserlerde seyirciler icinde yakindan takip ettigim bir iki kisi mutlaka oluyor hatta beni en az sahnedekiler kadar eglendiriyorlar diyebilirim. O aksam da ilgimi ceken iki tipleme vardi. Birincisi her tarafi peace isaretli eldiven elbisesiyle sarkinin ritmi ne olursa olsun, manyak gibi dans eden tabii ki sari sacli Depeche Mode'u o gun duymus hatta hangi konserde oldugunu bile bilmediginden emin oldugum bir kizcagizdi. Yanindaki super iri, erkek arkadasi oldugunu tahmin ettigim garip bir tiple dans ediyorlardi. Dugun, dernek, disco, club, sokak, araba hep ayni figurlerle dans edenler vardir, saclarini saga sola atip ellerini yana acaraktan, iste bu kizcagizimiz onlardandi. Erkek arkadasi konser ortasina dogru o huge vucutla haliyle yorulup oturunca, kizimiz yanindaki kucumen Cinli'lerle yandan yandan attirdi. Ben baya koptum onlari seyrederken. Bir de onumde, icinden cok eglendigini tahmin ve umit ettigim ama yasama dair bile cok az belirti gosteren bir kiz vardi. O da kocasi ya da sevgilisi hafif kalca hareketleriyle eglenmeye calisirken 2 saatin tumunde suratsiz, hareketsiz yerinde oylece oturdu. Aklima Basak'la Gitar'a gittigimiz bir gece geldi. Gumbur gumbur muzikli, bol sigara alti olan bir gecede bir cift kosede elele oturmus uyuyorlardi. Butun gece Basak'la onlara bakip gulmustuk, nasil olabilir bu kadar sonsuz huzur diyerekten.

Dave Gahan tabii ki de muthisti, Istanbul'lulara yaptigi yamuktan sonra baya iyi gozukuyordu, saglik sorunlarini cozmus, bizlere tam performans Oh Yeah ve That's Right'lariyla geri donmustu. Kalcalarini saglam kivirtiyor, ellerini guzel cirpiyordu. Ama ben Martin L. Gore'a asigim galiba ya da I have a crush on him. Simdi Depeche Mode hayranlari bilirler, ozellikle ben burada bir hayrana atifta bulunuyorum ben cok bilmem tabii, asil hayranlarin bildigi benim cok bilmedigim sey su k; Dave Gahan bir Chris Martin olsun, bir Eddie Vedder, bir John Lennon olsun hatta bir daha da ileri gidersek Mazhar Alanson gibi grubun on planda, en son sahneye cikan, en cok alkis alan elemani olsa da Martin L Gore da en az onun kadar star bence. Bence degildir bu one surme aslinda mutlaka, gercek hayran arkadaslarim ve burada ozellikle bahsettigim kisi de bana katilacaktir ama ben nacizane kendi crush'imdan yola cikarak bunu one surmek istedim. Oyle bir ses tonu, fragile bakislar, sari lepiska saclar, artik yas almasi nedeniyle hafif buyumus bir gobek, boynundaki gitar ve It's a question of lust and trust ya da Never turn your back on mother earth olayi beni yiyor bitiriyor canim Depeche Mode ve Martin L. Gore fanlarim. Boyle bir yazma yetenegi, manyak bir ses ah ulan! Kadife sesli yakistirmasi kart playboy, super bronz Julio Iglesias'a degil Martin'e verilmeli bence, ama yine de kirik kalpli kendisi, Julio gibi yatlarda on kusur kadinla fink atip kalca masaji yaptirmiyor. Martin gecen yillarda karisindan ayrilmis. O zaman buraya tur icin geldiklerinde TV'de bahsediyorlardi, kalbi yarali, kolu kanadi kirik imis. Precious sarkisini da(Things get damaged, things get broken)o zaman yazmismis. Allahim nasil olabilir boyle okuzluk (karisindan bahsediyorum), bu adam ne yapti ki bu kadina, kadin bunu birakti? Adam perperisan konusamiyordu TV'de vallahi o donem. Simdi ehhh daha iyiydi tabii. Uzerinden zaman gecti haliyle. Jezebel isimli yeni sarkisini da soyledi, manyak kirilgan sesiyle.

Boyle boyle gecti iki saat, kivirta, soyleye, ice, el cirpa. Iki hafta once de baska konserdeydik o da bitmez gelmisti ama bitti, her guzel seyin bittigi gibi. Simdi Veronica Decides to Die isimli intihar girisiminde bulunup timarhaneye kapatilmis genc bir kadinin hikayesini okuyarak ve Melekler Korusun isimli cok begendigim Turkish diziyi seyrederek aklimizi korumaya calisiyoruz ne kadar oluyorsa bilemiyorum artik. Guzel korumalar dileyerek Melekler'in korumasina geri donuyorum Ipek'in Istanbul ve kalp kirikliklari ile mucadelesini seyretmek icin.

No comments: